1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
683
Okunma

Sevilmez mi yeşil üzerinde beyaz
Kaldırımda bir çiğ tanesi
Zerresi, göle döner aşkı için
Görülmez mi yaprağa sevdalı damla?
Gövdesi kucaklar ay ve yıldızı
Şafağa gebedir gece! Gök kubbe mahreminde
Gün doğumu alacadır biraz da şaşkın
Hep sol elde taşınır ömürlük kelepçe
Orada bir gönüle sığınmaktır amaç
Mahkûmu ikidir hücresi tek
Kışa döner yüzü Sonbaharın
Saçlarında tel örgü buz mavisi
Kış biter, düş geçer,
Boyun eğer, el açar, kucaklar
Dalında taze bahar her dem hercai
Asıl olan mor salkım üzerinde kırmızı
Kadehe dökülünce aşkın badesi
Sarhoş eder beyaz güle bülbülü
Erbabı içmeyince, zehirdir kadehte ki o şarap
Ve öyle bir ırmak akar ki
Ab-ı hayat gibi sonsuzluk bahşeder gönülde
Meltem gibi serin eser dudaklarda
Sayıklayınca ismini yedi cihan gökyüzünde
Şakıyan bülbül döner yürek başında
Karanlığı gömer gün içinde güne
Haykırışı özlemdir sevdaya
Vuslata an kala
Söyler durur ‘’çalma beni benden çalma’’
5.0
100% (1)