Deli öküzlerin dizginlerinde,
Tarla başlarına sürgündü
…….Gençlik çağlarım.
Ne süründüm, ne koşabildim
Ne de dizginlerini tutabildim öküzlerin !.
.........Şimdi, yanar ağlarım.
...

Kan!
Gözyaşı...
Tıpkı şu zamandan.
Ayağımda deriden bir postal,
Başımda defneyaprağından yıldız ve hilâl.
Elimde kurşuni bir gül,
Sağımda tulum, solumda kamam.
"Tetikler "sevgilim oldu çok zaman
Evimizin duvarları da
Haki boyalardan.

Geceler;
Hep karanlık
Uykularımsa firarda.
Gençliğim gidiyordu.!?
Marşlar söylenirken yollarda.

Devrim ve ihtilal;
Hangi evrimin devşirmesinden,
Yollar kan ,Revan.
Mezarlığa sığmıyordum,
Bu günkü gibi hatırlarım inan.!?
Söylesene be Memedim!
Kim yürüyordu,
“Mavi Gözlü Dâhi`nin” ardından.
Ayak bileğimi sıkarken pantolon,
Kız kızan giyerdi,“İspanyol” on !
" Haki " parka ise, şu çocuğun sırtında.
Çin sepetini geçirmiş başına;
Sıcaktan korunuyor, Madam!
“Sovyet” renkleriyle yürüyor, yoldaşı bir adam
Tıpkı şimdiki zaman.?

Bir ülküydü ki, meydan;
Yücelerden yüce.
Hep köylü çocuklarıydı vurulup, yuvarlanan.
Birinin ismini söyle, Koç’um Fedai
Elbette ki, Turan.
Kaç kandil sönmüş, kaç ışık yanmış?
Evleri bir saysana Ozan !
Hep köyümün çocuklarıydı,
Birbirine sivrilip, batan.
Bu halimle;
Dahi Neferi’ne yan Bakan !?
Bıktım şu ...
Gençliğim böyle geçti,
Dayan aslanım. Dayan.



03-12-2005, 17:26