7
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
1668
Okunma

’mor bir salıncaktan düşüyor çocukluğum
sonra yağmur ağlıyor
kırılıyor kolu kanadı bulutların’
şimdi
laciverte çalan her günahı
azad etme vakti
şimdi
geçme vakti senden
ki
aklından yara almış kelimeler
oymasın gecenin gözlerini
bakma öyle
her şafak vakti
yokluğuna ekmek banıyorken ben
ağırlığınca sen geçiyorsun
sessizliğinden sokağın
elimi eteğimi sürükleyerek
peşinden devirdiğim cümlelerin
altında kalıyor zaman
avuçlarında sakladığın ihanet
yağlı bir urgan olup
asıyor varlığımı orta yerine kıyametin
ve ateş kaybediyor kutsallığını
sen
karın boşluğunda yatarken cehennemin
ölümü aratan bir sancının
adını üflüyor kulağına deccal
sana sığınıp
yaradanı unutan yüreğimin
sağ omzumdan düşüyor cennet
ve utanıyor melekler
gelme!
5.0
100% (26)