0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2133
Okunma

Bir son bahar gecesiydi
Çocuksu bir masumiyetle ;
olan bitenden bir haber.
Attığımız kahkahalar ,
çığlık çığlığa bir sükutla bölünmüş,
Ve silinmişti o çocuksu masumiyetler
( Hayır , hayır )
İstanbul’a o gece gelmişti sonbahar
Soykırım yapar gibi bahara
Umutlarımızı döker gibi gelmişti
Kalleşçe altı kurşunla !
Bunu unutmayın sayın seyirciler ;
Tarih yazacak her harfini !
Çocuklarımız öğrenecek ,
Altı kurşun’un her birini !
Kıyılır mı bahara ?
Üstelik yirmi birine değmemişken daha
Çiçekler açmamış ağaçlar yeşermemiş
Kasımda yiğit bir fidanken hala
Ve şimdi siz , Baharın cellatları !
Zannediyor musunuz ki yakmayacak konakları
Çıkıp bir Çakırcalı !
Zannediyor musunuz ki özlemeyecek çiçekler
Her kışın ardından baharı ?
O zaman devir poyrazların ,
O zaman devir boranların,
Ve o zaman " Altı kurşun" için
Hesap soracaktır !
Bahar gözleri Hasanımın !
Çakırcalı Mehmet Efe ; Osmanlı zamanında yaşamış , zamanın Don-Kişot’u olarak bilinir
6 KURŞUNLA HAİNCE KATLEDİLEN HASAN FERİT GEDİK ANISINA