Sağa sola koşturan, çaresiz mi sanırsın
İkbalin şafağında yeni sevda ışıyor
Alevli gergefinle, sevdaları yakarsın
Hüzünler konuk olmuş, hasrette yakışıyor

Kuşkuyla yaşayanlar, kaynarlar için için
Neden şaşırırsın ki, gülme, ağlama niçin
Umutsuzluk yok bende, sende birazcık kaçın
İddalı sözlerin var, ancak boyun aşıyor

Ben mi intizar ettim, hele hele bir düşün
Tafra yapan da sensin, bak söylüyorum peşin
Laf hazmetmeyen dersin, hani biraz da haşin
Sağlam bağla ipini masken yere düşüyor

Ne bela arıyorum,ne dil şehrinde yayım
Seni terkeden benim, ne aşkına adayım
Kobay etmişsin beni,ben ki sana ne deyim
Dudağından dökülen, kelimeler üşüyor

Ben girdaba girmem ki, bu girdap sonum olsun
Hicranı kuşanan kim, mekana, ağyar dolsun
Felekle aram iyi, Gönlüm güzeli bulsun
Âh’a düşmüşse nefes, artık sabrım taşıyor

Ben nefsimi ezmişim, ihtiraslar ne arar
Fazla gelme üstüme, istemem görme zarar
Kapattırma kapıyı, aldırma yeni karar
Bıraktım ben sevdanı, sana doğru koşuyor

Fikrim bana yeterli, şükür Mevlâ’m bol vermiş
Vallaha laf anlatmak, denilenden de zormuş
Her kalp sırça gibidir, onu da çoktan kırmış
Taptuk’un dergahında, haftalardır pişiyor

Ey Lüzumsuz aşk deme, sana göre canan yok
Güzellerin dilleri, zehirlenmiş birer ok
Gel çekil bir kenara, yaşama bir daha şok
Sanırsın ki kahroldum, sanma bir şok yaşıyor

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ