"İnanırsan olur" dedi derviş
"Kıl kadar ince bir köprüde
Bölünmüş duble yolda yürür gibi
-Sorunsuz-
Ulaşabilirsin menziline"
...
Düşündüm
Geçmiş
Yaşanmış
Eskimiş sahneleri geldi aklıma ömrümün

Otuz metreden mesela
Garsonun elindeki çay bardağını vurmuşum
İki yüz askerin elinden
Tere yağından kıl çeker gibi kaçmışım
Elimde şarap şişesi
Hizmetin en gözde kızını öpmüşüm

Uçmuşum ulan
Kanatsız
Roketsiz
Pervanesiz
Kuş bakışı seyretmişim alemi de
Aniden
Fark etmişim yer çekiminin cazibesini

Bir şüphe
Bir kuşku
Bir korku
Bir nifak sokmuş şeytan içime

"Köprü ince köprü ince"

Düşmüşüm
...
Köprünün kopmasından değil ama
Salınım hesapları olurmuş meretin

Sen istediğin kadar hesapla
Ölç-biç
Sağlam noktalara bas ayaklarını
Ne yapar yapar
Yabani bir kısrak gibi
Atarmış yükünü üstünden
...
Hafif rüzgarlı
Güneş batmaya yakın
Şarabın sonundayız
Derviş hala anlatıyor

"Demiş ki karınca süleyman a"
...







savrulmalar şubat 2014