Gel mapusluk olalım bir ömür müebbet
Sensiz kilitli ağzım,mühürlü dilim
Haykıramam bulutlara,denizlere
Hıçkıra hıçkıra ağlayarak seni seviyorum diye...
Ver elni,göster yüzünü
Çıkar at kalbini beyninden
Bir ömür boyu temizlenelim çırılçıplak yağmurların altında
Sen Pamuk Prenses ol uyu,
Ben öpüp koklayarak uyandırayım seni her sabah
Ve sevgimizin şahidi yedi cüce,
Oturalım bir ağacın altına
Üstümüzden uçurtmalar geçerken
Martılar kovalarken birbirini
Bir dilek tutalım ve yıldızları sayalım
Kayan her yıldızda daha sıkı tut ellerimi
O yıldız gibi olmamak için
Gözlerini kaçırma benden
Sarıl bana uçurumlardan düşercesine
Ve bir o kadar muhtaççasına
nehrim ol beraber akalım denizlere
Beraber yaşayalım yalnızlığı bir kanyonda
Çarpalım dev kayalara hayasızca
Gülelim şelale arkası sevişen 100 yıllık çınar köklerine
Sonra bir kuş olup uçalım sürgünden sürgüne
Kanatlarının ne işe yaradığınıbilmeyen bir melek misali
Meraklı,heyecanlı,yaşamaya muhtaç
Yürümeyi öğrenelim beraber
Koşalım düşe kalka aşk ülkesine
Hanselle gratelin yediği pasta evin önünde durup ağlayalım beraber
Onlar için,bizim için,pasta ev için.
Ve gün gelip toprak olduğumuzda
Can verelim mezarımız başındaki selvilere
Dalları birbirine dolansın,budanamaz olsun
Tıpkı bir bebeğin süt dişi gibi
Hadi gel,güneşim ol,doğ yeniden
Uyandıralım öteki toprakları
Sonsuzluğa doğru yürürken ağzımızda ve elbet mezar taşında üç kelime;
Su idik;toprak olduk;bulut olacağız!!!