33
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
2211
Okunma

Kazanıp kalbini taksam çengeli
Sarılsam o bele eskisi gibi
Yerle yeksan edip, bütün engeli
Tutuşsak el ele eskisi gibi
Oturup sevginin yüce tarına
Yaşananı katıp ömrün kârına
Müzmin yolcu olup aşk katarına
Yürüsek kol kola eskisi gibi
Uzanıp başımı koysam dizine
Pürdikkat gözümü diksem gözüne
Gün yirmi dört saat baksam yüzüne
Hiç vermeden mola eskisi gibi
Tutkumuz zirvede düşmesin küme
Kundaktaki düşler gitmesin güme
Faturayı kesip yıkma üstüme
Engel koyma yola eskisi gibi
Mekân tut gönlümü dur diri gibi
Süsle hayalimi bir peri gibi
İçtenliği görme kör veri gibi
Çanak tutma kula eskisi gibi
Ciğer har ataşta fazla pişmeden
Yakın et ırağı derde düşmeden
Acıyı tatlıyı fazla eşmeden
Hükmedelim dile eskisi gibi
IŞIK ayaklandı ömrün son demi
Adımlar meçhulü bu sessiz gemi
Önemse lafımı olur mu emi
Kulak verme ele eskisi gibi
Fon müziğini kullandığım Kıvırcık Ali’yi saygıyla anıyorum
Nur içinde yat gardaşım
Azimet IŞIK 03.01.2014 saat.20.03 ÇEKMEKÖY İSTANBUL
El; yabancı
Veri; bir araştırmanın, bir tartışmanın, temeli olan ana öğe, data, done; bilişimde, olgu, kavram ya da komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimsel gösterimi.
Sanatsal ya da yazınsal bir yapıta temel olan ana ilkeler.
Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey.
Müzmin; süreğen, uzun süreli olan, sürekli.
Adem Havva’dan beri bu günlere dek gelen
Kerem uğruna yanmış, Ferhat’sa dağı delen
Kays’da Mecnun olup Leyla diyerek yelen
Var’sa Aşk’ın sırrını çözen beriye gelsin
Sevda’da kural buymuş atılmıyor-ki serden
Çaresiz çekiyoruz bir ’şey gelmiyor elden
Bekliyoruz selamın her türlü esen yelden
Var’sa Aşk’ın sırrını çözen beriye gelsin......... Durak YİĞİT