Hıyarı çıra sanıp kibriti çakıp yakan
Nice dönekler gördüm, bu yaşam kavgasında
Çıkara diş bileyip hak hukuku bırakan
Nice dönekler gördüm, bu yaşam kavgasında

Yüzünün astarı yok söz fayda etmez artık
İğne iplik yetişmez gayri büyüdü yırtık
Doldu ganimet arkı yinede bitmez tırtık
Nice dönekler gördüm, bu yaşam kavgasında

Dansöze taş çıkarır kolay oynar her ipte
Görünen kalıbının bir o kadarı dipte
"Dini imanı para" vicdanı katlı cepte
Nice dönekler gördüm, bu yaşam kavgasında

Üst üste yalanları görünmez kıldı arşı
Meziyetini saysam ayağa kalkar çarşı
Dün doğru dediğine bugünse hepten karşı
Nice dönekler gördüm, bu yaşam kavgasında

Kapısında seyistir kişnerse kimin atı
Tınlamaz vecibeyi hiçe sayar sıratı
Her şeyden evla görür cukkaya giden hattı
Nice dönekler gördüm, bu yaşam kavgasında


Egonun kazanında bitmek bilmeyen talim
Her köşede türetti yüzlerce çapsız âlim
Tarihler böyle yazar mazlumu oynar zalim
Nice dönekler gördüm, bu yaşam kavgasında

IŞIK bizler besledik koyun postunda kurdu
Aklı fikri cüceler hep sırtımızdan vurdu
Yolgeçen hanı ettik güzelim cennet yurdu
Nice dönekler gördüm, bu yaşam kavgasında


Azimet IŞIK 27.07.2013 Saat. 15.15 İSTANBUL


Evla; Daha uygun, daha layık, daha iyi üstün. Hayırlı amel.


Tırtık; tırtıklamak; aşırmak,

Vecibe; ödev, boyun borcu, borç hükmünde olan vazife. * kanun ve ahlâkın icabı, yerine getirilmesi lâzım gelen şey.

Talim; eğitme pratik yaptırma alıştırma

Kişnemek; (at için) bağırmak. Gürültülü biçimde gülmek, bağırmak





Her dönemde çıkar bu yüzsüz dönekler,
vücutlarını sarar işareti olan benekler...
bunlar her zaman çıkarın çevresinde pinekler,
Yaşam başlı başına savurur bunları... Hakan KURTARAN


BEN KENDİMİ BİLELİ BÖYLE KURULU DÜZEN,
OLMADI KİRLİ DİYE SÜTÜ TÜLBENTTEN SÜZEN.
HER GÜLENE İNANIP BİZ OLDUK BİZİ ÜZEN,
NİCE DÖNEKLER GÖRDÜM BU YAŞAM KAVGASINDA.....Gelmeyenvuslat