Sürekli hayata bir şeyler eklemekle olur sivrilmek
Masatı üründür insanın
Mahsur kaldığı gereksiz kalabalıklar arasında
Sivri bir uçtur güneşin parlattığı
Değdiğinde batmalı, kanatmalı.
Öğrencilerin toplu iğne şakaları gibi.
Batmalı
Uyuşukluğunu almalı
Soğuklaşmış kanın damarlardaki dolaşım şaşkınlığını

Sivri bir uç güneşin parlattığı
Sivri bir uç kalabalığın ortasında parlayan.

Sarı dişli pos bıyıklı
Ağzının kenarında sigara sarısı
Ağız tiryakisi
İçmeden külü yarısına kadar gelen
Hareket bile etmeyen
Yılgın vücutlarında esir olmuş ruhları
Serin köy meydanının
Çınaraltı kahvelerinin amaçsız adamları
Bonkörce vakit israfları
Ölümü beklercesine
Bir zerre bile düşünmemecesine
Nafile nefes alıp nefes verip
Bunlardan gayri dünyaya hiçbir şey alıp vermeden
Kendilerine bahşedilmiş hayatı hak etmeden
Bir sivri uç kalabalığın arasında güneşin parlattığı
Şavkıyor kat kat olmuş anlının ortasına
Tek gözünü kapatarak
Güneşin şavkından rahatsız olarak
Hafifçe eliyle indiriyor kaskatenin siperliğini aşağıya
Karanlıklarda yaşamaya alışmış
Yılgın vücutlarında esirleşmiş ruhlarıyla

Sivrilmiş bir uç güneşin parlattığı
Batmalı
Kanatmalı
Buz gibi olmuş kanın damarlardaki dolaşım şaşkınlığını