7
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1405
Okunma

🍁🍁🍁🍁🍁
Bastıramıyorum içimin isyanını
yankılar çoğalıyor hücremin
taş duvarlarında
süngüler batıyor sol yanıma
Kan ter içinde kalmışım
kimseye benzemiyor eşkâlim
sürekli bir şey anlatıyor kırğınlığım
adını koyamıyorum bu med cezirlerin
rüzgar fena esiyor... üşüyorum
kanıma dokunuyor bu çelişki
ters düşüyorum kendimle
buza kesiyor bakışlarım
kuşkulara dönüşen
acabalarımla başbaşayım
esrik bir tat var dilimde
arka fonda bangırdayan müzik sesi
kulağımı sağır ediyor
kıstıkca ritmi
uzuyor vakit sabaha
bismilsiz düşler görüyorum
gömüyorum başımı yastığa
kelime oyunları canımı sıkıyor
diz boyumu aşan cüretimle
dinle hâkim bey !
bu kez... koz elimde diyorum...
Ufuktaki o ince çizgiye dokunuyorum
katran rengi
tıpkı gözlerimi daldırdığım deniz gibi
gururun hapsindeyim
dudaklarımın kuruluğunu anlatıyor
çöl esintileri şimdi
Korkunç bir çatırtı kaplıyor evreni
çırılçıplak ağaçları anımsıyorum
yapraklarını zamansız döken ormanlarda
kök hücrelerime işliyor yalnızlık
medet umuyorum
kuru dallara bağlanan
çaputların çümbüşünden
ruhum cenderede
gün ışığına direniyor kirpiklerim
kuyu diplerinden baş kaldırıp
inadına sen "çok yaşa sevgi" diyorum
tartıp, ölçüyorum kilometrelerce
anlamsızlaşıyor çözmeye çalıştığım
kör noktalar
yok sayamıyorum
ezberimdeki söylemleri
kaçıyorum
birlik olmuş düşman taburundan
takâtim kesiliyor...
Söylesene
neye dayanıyor hısımlığımız ?
seninle sürgün veren sarmaşık mıyız
toplasak
kaç yabancı dil eder
kelime hazinemiz
hangi gökyüzü altında öksüzlüğümüz
kayaları mesken tutan,
ağ atmış o yorgun balıkçı
nasibini arıyor mu hâlâ
ben aklında binbir soru ile
karşılarken sabahı
bilsen annem kaçıncı dönem
uykusunda
Sarımtrak yapraklara düşen
bir çiğ damlası gibiyiz
yere ha düştü ha düşeceğiz
ses versem çıkmazdan
bilirim diner fırtına
duyamıyorum
bu gürültüde yüreğimin iniltisini
şehrimden zamansız göçen kırlangıçlar
yoksa hasat mevsiminin habercisi mi
sırrı ne ölümsüzlüğün
sırtımdaki kambur tabiat gereği mi
umut taşırken özlemim
söylesene
koşmak için vuslata
neden dizlerim takâtsiz
şu ayaklarım böyle çelimsiz...
[sevgi batbay özcelik]