4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2581
Okunma

dağları mor sümbül kapladığında
efkârlanmak düşer payıma
gökyüzü kızıllığa bürünürken
akşamın yükü çöker omuzlarıma
banarım ekmeğimi rakıya
dar bir kapı aralığından
alırım ufku karşıma
gözetlerim deryayı
durgunlaşınca sular
sahipsiz martılara benzetirim kendimi
ıssızlığım çoğalır dört duvar
denize ağ atan yorgun balıkçı
ancak anlar hâlimi
attığım her çığlıkta
hâlsizliğim nüksediyor inan ki
hava kararmadan
çok geç olmadan gel
gel gün batımı sürgün saatlerde
gel lodosa yelken,
fırtınaya kucak açmışken rüzgar
gel sigaramın külü ol da gel
esip savur saçlarımı
gemileri alabora et
gel de kasıp kavur ortalığı
gel yürek gücünle gel
tut yaylım ateşine dünyayı
yak bir kez daha
benim için Roma’yı...
[sevgi batbay özcelik]
5.0
100% (8)