yüreğinin sesini dinle bir nefesin senin için ne kadar önemli olduğu gibi...
unutma sen sevdikçe sevilir, yandıkça doğarsın mutluluklara...
dostum sevgi için ne yapsan, ne etsen çok görme az gör kalbinin sahibine verdiğin heyecanları...
ve sen sen ol gururu dinleme ramak kalırken vazgeçme gönlünün sesinden sesini dinle o ses seni yarıyolda, karakolda bırakmaz özgürlüğün sevmekle sevmekle genişler unutma...
meselci 6 ocak 2008,siirt
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ve sen sen ol gururu dinleme ramak kalırken vazgeçme gönlünün sesinden sesini dinle o ses seni yarıyolda, karakolda bırakmaz özgürlüğün sevmekle sevmekle genişler unutma...
yüreyine gönlüne kalemine sağlık sevmekten sevilmekten korkmamalıyız çünkü her şey sevmekten sevilmekten geçer tebrikler güzel bir şiir selam ve saygılarımla
ve sen sen ol gururu dinleme ramak kalırken vazgeçme gönlünün sesinden sesini dinle o ses seni yarıyolda, karakolda bırakmaz özgürlüğün sevmekle sevmekle genişler unutma...
Mehmet bey; Bu güzel dizeler için kutluyorum sizi.
Aşağıdaki şiirime yaptığınız yorum için de teşekkür ediyorum. Ancak, şiirde geçen "Gülizar" kelimesinin kürtçe olduğunu söylemenize bir anlam veremedim doğruzu. Burada ne gül ne de izar kürtçe olmadığı gibi, neyin kürtçe olup olmadığı da belli değil. Mardinde insanlara kürtçe sayın dediğimde yek, dü, se, car diye sayarlardı. Ee bu kürtçe değil ki, Fars'ça saydınız deyince de yook hocam onlar kürtçeden almış diyerek iki defa rezil olurlardı. Ben sizi İranlılardan daha çok seviyorum ama, üzülerek söylerim ki onlar 4000 yyıldır böyle sayıyor, siz ise 300 sene öncesine kadar bizimle aynı kültürü paylaşırdınız. Ural-Altay dillerinden bir ağız kullanırdınız derdim. İngilizce bir kelimeden bir harfi değiştirmekle, dillerden derlenmiş kelimeleri Türkçe eklerle sıralayıp, her köyde ayrı bir tarz geliştirerek oluşturulan bir anlaşma biçimine kürtçe denilmesini hoş görebiliriz. Ama Arapça, Türkçe ve Farsça gibi köklü dillerin yıllarca iç içe yaşamasından doğmuş, "Gülizar" gibi estetik kelimelerin kürtçe zannedilmesine hayretle bakarız. Bunun böyle zannedilmesini bir ölçüde hoş görebiliriz, bilgi eksikliği kabul edebiliriz ancak böyle olduğunun iddia edilmesini art niyetlilik kabul ederiz. Bu kelime Fesleğen kadar hoş kokulu Irahan ( Reyhan ) Kadar Türkçedir. Dil olur da, kültür olur da etkilenmez mi? Elbette ulu bir tarihi olan Türkçenin bu etkilenmeleri anlatım gücünü artırarak zengişleşmesine sebep olmuştur. Der, saygılar sunarım.
Gülizar anla ki, sevmekle seni, Uçsuz bir denize açtım yelkeni, Gülizar Gülizar gel anla beni, Umutsuz bırakıp, yıkma Gülizar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.