13
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
2805
Okunma

Bu kadar onursuzun yaşadığı asırda
Bir sen misin sığmayan, dünya denen odaya
Onlar keyif çatarken, köşkte, yalı, kasırda
Sen olanca azminle, sığınmışsın Hüda’ya
Delikanlı tarzın var, asla taviz vermeden
Yalakalar devrinde, güneş gibi parlarsın
Nedendir, yarınlarda, baharları görmeden
Bin türlü çaba ile, sağlığını zorlarsın
Ah be Nejat, üzgünüm, senin bu hallerine
Nasıl böyle çabucak, vazgeçersin hayattan
Elbette ki gelirse, vade günü gününe
Kulun diyeceği yok, her ne gelirse haktan
Belli ki beğenmezsin, dünyadan kaçıyorsun
Savaşmayı bıraktın, kötülük ve fesatla
Biliriz ki zümrütten bir yürek taşıyorsun
Lakin çabuk yoruldun, çok basit bir hesapla
Neden yalan söyleyim, beğenmedim arkadaş
Böyle kolay pes edip, kaybolmak da ne demek
Sen buraya gereksin, senden çok iyi yoldaş
Kalmayacak azizim, derdim bunu söylemek
Kocaman bir azimle doğrul artık yerinden
Yatak yorgan yatmanın, gözüm, zamanı değil
Sahne senin içindir, ıslanmalı terinden
Sevinelim birlikte, hüznün zamanı değil
Ağabey nasihatı, kulak ver sözlerime
Yeniden başlayıver, görev tamamlanmadı
Kirlendi tüm zihinler, sis çöktü gözlerime
Özlenilen şafaklar, henüz aydınlanmadı
20.01.2014
5.0
100% (14)