2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2407
Okunma

Şairin kaleminden bakarız dünyaya bazen
İlmek ilmek heceleri geceye düşerken
Karlar yağar mısralara üşürüz bazen
Bilinmez ki ne zaman, neden
Kış ortasında çiçeklerle bezenir satırlar
Köşe kapmaca oynarken kaldırımlar
Kimse bilemez gerçeği
Nev- i şahsına münhasırdır ölçeği
Sazın tellerine çark eder bazen duygular
Çok uzaklara dalar gider bakışlar
Yarın saçının perçeminde gizli havalar
Açılır kapılar dem dem
Karacaoğlan el verirken
Kimse bilemez devran dönerken
Bir çocuğun penceresinden bakarsanız dünyaya
Fecrin ışıkları dolar yarı gece dolunaya
Adanın suları çekilir bir bir
Sonra bir anda yakalanırsınız yağmurlara
Gözlerinde her daim çakan şimşekler
Yanar, söner
Dolaşırsınız karanlıklarda fenersiz
Yıldızsız gecelerde rehbersiz
Hangi gezegende
Hangi vakitte
Hangi istasyonda
Hülasa..
Çocuk gözler bambaşka..
Nihayet geldik erenler sofrasına
Gönül pak, yürek ferah
Terennüm yerindeyse her kelamı mahfuz
İnsan-ı kamil mertebesinde
nice yüreklere kılavuz
İdeal insan sıfatı derecesi
Şudur sözümün kıssadan hissesi
Nerde şimdi makamın böylesi...
Maziye yol alan gemideki seferi
Rüzgar gibi geçti..
HAZAN
5.0
100% (5)