0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
921
Okunma
sen geçiyorken hayatımdan adım adım
ben yalnızlığın limanına demir atmış
terkedilmiş bir gemi kadar heybetli ve mağrur dururdum
fırtınalı gecelerde azgın dalgalara karşı..
lakin sen güneşin aydınlatıp ısıttığı altın sarısı sahillerde
uzanıp denizi seyretmeye alışıktın kaygısız
el görmemiş denizlerde narin bakışların ısıtırken süzülüp giden martıları
ben alabildiğine soğuk ve ıssız kalakalırdım baykuş bakışları haşin
halbuki ne sen alışıktın deve dikeni misal benliğime
ne de ben o manolyadan alıntı işvene
ben sende dumanı tütmemiş karakış
sen bende güz görmemiş bahar kadar taze dikensiz gül
tutsan kanatmazsın ki yüreğimi tutsam nasl ki incitemem seni
feryadı bundandı katılaşmış cüretimin sendeki beklentisi o kadar hakir
sen kararsızlığın pençesinde bir ceylan kadar zarif ve ürkek bakışlı
ben avına mecbur ona kilitli özlem dolu bir vahşi gibi acımasız gerçek
sen seni sen yapanla ne kadar bensen ben beni ben yapanla o kadar sen
ne yazık
ne sen ben olabildin ne ben sen...
5.0
100% (2)