1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1587
Okunma
Duygularım parçalı bulutlu
Mevsimlerden hüzün
sağanak , sağanak umursamazlık
Aynalarda yine her zamanki
Yalnızlık
Ve
Şakacı yaramazlık
Omuzlarda ağırlaştıkça
Hayallerde koyulaşan
Gönül akşamları
Duygularımın adını sordum
Gönlüm bilmiyor
Bir isim bulabilsem
Hislerime
Adını bir koyabilsem
Yetim bakire düşlerimin
Öksüz aşklardaki çözümsüz denklemlerin
Adını bir koyabilsem
Ve zamanlar ötesinden aşina yüzlerin
Peşinden koşmuşluğum
Bir umut müjdesi
Olurdu
Gönül akşamlarında
Çocuk saflığında
Kutsanmış sevgilerin
Kirlenmiş bekareti
Tanrı lanetine uğramış
Gece yürüyenlerin çocukları
Gönlün Sina çölünde
Bir Samiri heykelciği
Altın buzağısı yüzler
ve
Altını kıskandıran saçlar
Tanrılaşır
Gönül akşamlarında
Aşk özgürlük değil güzelim
Tutsaklığın güdümlü hali
kimlere emanet ettiğine bağlı
ruhun kafesini
günahın afla yıkanmış utanmışlığında
umutlar yıldızlaşır
Gönül akşamlarında
......................................
Çakallarda kurtlar kadar tehlikeli
Ve aslanlar hatta sırtlan
Ayaklarınız altındaki sürünen
Yılan a ne demeli
Demek ki insan olmayınca
Vasfının önemi yok
Adı kurt, aslan, çakal her ne ise
ama hayvan
Dediğin gibi dost:
AYRISI GAYRISI YOK
AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE
misafir olmasına izin verme
iç barışını bozacaksa
gönül akşamlarına
................
ve
Zaman gönlüme fısıldadı
akşamların enkaranlığının müjdesiyle
KIRKLAR BELİNDE
Bilmekle tanımanın arasını
‘Helvanın lafını vermekle yemek gibi’
’Ağzında tat var mı’ diye sormuştu
Misafirken,,,,,,,,,,,,,,,,
Gönül akşamlarına.......................................
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
5.0
100% (3)