6
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2074
Okunma

Asiye bu köyün en güzel kızı,
Sanki gök kubbenin Çoban Yıldızı.
Gören gönüllerde başlar bir sızı,
Asiye, tüm köyü zülfünde bağlar.
Kınalıdır Asiye’nin elleri,
Göğsüne gizlemiş gonca gülleri.
Canlar yakar baldan tatlı dilleri
Coştu mu durulmaz, sel olur,çağlar.
Ne var ki, güzel kız, kadere dargın,
Gülmüyor gül yüzü, epeydir durgun,
Meğer o, sözlü bir yiğide vurgun,
Bağrına taş basar, ateşin dağlar.
Kara sevdâ meğer ne zalim yükmüş...
Kimseye dememiş, boynunu bükmüş.
Zeytin gözlerinden hep yaşlar dökmüş,
Her yanık türküde, gizliden ağlar...
Derken,o yiğidi baş-göz ettiler
Bacalar o gece hep gam tüttüler
Aldı kara kızı, köyden gittiler.
Asiye’nin derdinden düz oldu dağlar...
Asiye, o günden beri kayboldu,
Anası saçını başını yoldu.
Tüm köye, bir matem havası doldu,
Şimdi hüzün kokar bahçeler, bağlar.
Ünal Beşkese
5.0
100% (4)