4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1922
Okunma

Durmuştu nefes alışın saati
Gözlerine baktığım o an,
Yüreğimin acıma vaktini gösteriyordu
Gözyaşlarımda paslanıp kalan zaman.
Hayat,
Duvar saatinin sarkacı misali
İmkânsızlığa savurdukça düşünceleri,
Oysa düşünceler
İçermez olmuşken onun güzelliklerini
Nasıl silinecekti ki
Yüreklerin bu paslı izi?
Bazen duygular ölü doğuyor
Geriye,
Çekilen tarifsiz sancıları
Dökülen kanlı gözyaşları
Ve kimselerin anlayamadığı
O kapanmaz yaraları kalıyor.
Paslı zamanlardaydı sevda
Duygular ölü doğmazdı o zamanlar,
Deniz kabuklu bir kutu vardı
Büyükannemin gece masalarında,
Ne zaman aşkı anlatsa
O kutunun içinden çıkıp gelirdi hep sevda…
Şimdilerde büyükannem çok hasta
Kimseler masal anlatmıyor artık
Ne zaman onun gözlerinin içine baksam
Saçlarımı okşadığını anlarım yıldızlarla
Onun paslı zamanlarını hatırlarım
Hiç karşılaşmadığım o deniz kabuklu sevdalarla…
Biliyorum sesimi duyuyorsun büyükanne
Masallarında ki günahsız meleği buldum
Sevgimi verdim, deniz kabuklu kutunun içinde
Oysa zaman;
Sessizce yağlanmış büyükanne.
Ne pas kalmış
Ne de kir insanların üzerinde.
Artık yağlı zamanlarda
Duygular ölü doğuyor,
Ölü doğuyor aşklar
Kalmamış o paslı zamanların insanlarından kimse
Ve deniz kabuklu kutunda çalınmış,
Çalınmış torunun yüreği de büyükanne…
İBRAHİM ŞENTÜRK