5
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1944
Okunma

zaman
doldukça heybemize çıngıraklı yılan misali
göz kapaklarından vuruluyor hayat
ve
ister istemez öğreniyoruz
zor zanaat olduğunu yaşamanın
çırılçıplak geliyoruz ya dünyaya hani
koca bir ömrün
avuç içlerimizde saklı olduğunu sanarak
sonra
her defasında
bir beden büyük geliyor
giyindiğimiz kimlik
kağıttan gemiler yapıyoruz güle oynaya
afili de bir isim yazıyoruz üzerine
kurşun kalemle
güvertesine büyük umutlar sıkıştırıyoruz
yelkenler fora
ama öğreniyoruz çok geçmeden
kağıdın okyanusa direnemeyeceğini
git gide büyüyoruz umutlarımızı küçülterek
her gün biraz daha özleyerek çocukluğumuzu
keşkelerden kefenler biçiyoruz geçmişe
ve büyümek
ölüme çeyrek kalıyor zamanla
zaman
ölüm oluyor...unutuyoruz...
kendi sahnemizde baş role soyunuyoruz
pazartesiden açılıyor perde
sonra yine pazartesi kapatıyor
salı, çarşamba, perşembe
vs... vs...
ama
her gün pazartesi oluyor
ayrılıklar sıkıştırıyoruz ceplerimize
üzerine bulutlar çizdiğimiz resimleri
ağlatıyoruz her gün
anlatıyoruz bilindik hikayeleri bilmiyormuş gibi
aldanıyoruz
adamakıllı aldatıyoruz kendimizi
kırılıyoruz en olmaz yerinden canın
aklımıza pembe elbiseler giydiriyoruz
örtüyoruz üstünü kaybetmişliklerin
yamalı maskelerle
sonra
bir kahkaha koyveriyoruz acıyan tarafımızla
ve her gece
sol yanımızdaki ağrının
üstüne yatıyoruz
5.0
100% (26)