Sinem Karadaş
5 Ocak 2014/YENİ MESAJ GAZETESİ
Yine İsrail, yine Gazze, yine Kürecik

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları dünyanın gözü önünde devam ediyor. Gazze bir kez daha vuruldu.
Müslümanın yok edildiği bu bombalamalarda son teknolojiyi kullanan İsrail’e karşı yalnız ve savunmasız, nesilleri tüketilmeye, yurtlarından atılmaya uğraşılan Filistinliler…
Maalesef Sünni dünyanın hâmisi konumundaki Türkiye, Müslüman kıyımı yapan İsrail ile bir kez daha beraber anıldı, tıpkı Suriyeli Müslümanları bombalayan, Suriyeli onbinlerce kadının namusunu kirleten el-Kaide’yle, el-Nursa ile veya diğer işgalci terörist guruplarla beraber aynı satırlarda yer aldığı gibi…
Tıpkı Irak’ta onbinlerce insanın ölümüne yine onbinlerce kadının namusuna kastedenlere bir manada izin verdiği haberlerinde olduğu gibi karşı saftaydı yine…
NATO konsepti çerçevesinde, Malatya Kürecik’e radar istasyonu yerleştirileceği zaman yalanlansa da, bu sistemin İran ve Suriye tehdidine karşı İsrail’i koruma maksatlı konuşlandırılacağı bu gazetede sıklıkla yer almıştı.
Bugün yaşanan gelişmeler de yine Malatya Kürecik’in adı geçiyor. Alınan bilgilere göre harekatın buradan gerçekleştirildiği ifade edilmekte. Malatya Kürecik’e yerleştirilen radarların gerek 2012 kasımındaki bombalamada gerekse yeni olaylarda etkili olduğu ortada.
Cenab-ı Hak, "Kim bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir canı öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onu yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur" (Mâide sûresi, 5/32) buyuruyor, haksız bir şekilde bir cana kıyanlar için…
Ve Hz. Peygamber (s.a.a.), "Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslümanın öldürülmesine yardım ederse kıyâmet gününde Yüce Allah’ın huzurunda, alnına, ’Bunun Allah’ın rahmetinden nasibi yoktur’ diye yazılmış olarak getirilir" (İbn Mâce, Diyât 1) buyurmuştur.
Öyleyse, "ben Müslümanım" diyenlere karşı, Allah’ın Kur’an-ı Kerimde kafir olarak beyan ettikleri ile işbirliği içinde olup, onların Müslümanı öldürmesine yardımda bulunanların vay haline!