Yine önünde bir parça kâğıt ve bir kalem titremekte ellerin
Yine uzun yazamayacaksın, akacak yaşlarla dolu ağlamaklı gözlerin,
Yine tellere takılıp parçalanmaktan korkan uçurtmalar gibi yüreğin
Ve yine hecelerden dilenircesine ezile, büzüle bensizlikte bütün dizelerin…

Yine silüetim beliriyor yalnızlık duvarlarında kenetleniyor gözlerin
Yine anlatmak istediklerin var kuş gibi çırpınıyor yüreğin
Yine kızılca kıyametler kopuyor ruhunda sanki alevlenecek bütün tenin
Ve yine boynu bükük çaresizce uzanmakta alev alev ellerin…

Yine hayalim karşında düğüm düğüm sözlerin
Yine bileklerinden yaş sızıyor, kan damlatıyor gözlerin
Yine kefen suretinde kâğıtlara resmimi işliyor titrek ellerin
Ve yine kuşanmaktan korktuğun duygularına teslim oluyor çaresiz yüreğin…

Yine yatağının başucunda düşüncelerin
Yine kilitleniyor düşünceler feri kayıyor gözlerinin,
Yine bensizliği yaşıyor bir matem havasında bütün bedenin
Ve yine koynundasın kapkara, zifiri ve yalnız gecelerin…

Yine esrarını çözemiyorsun garip halinin
Yine savruluyor yüreğin umutsuz asi bakışlarında,
Yine konuşmuyorsun zaman yağmurunun damlalarında
Ve yine kayboluyorsun kısık bir sesle sisli yollarda…