0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1253
Okunma

"Ey sade-dil! Zihnimin dağınık kıvrımlarından
Bir düş bakalım anlatabilecek misin?
Yaşamaya direnişini...
Yine hisli bir kıvrımdasın belli
Duygular aklın hükümlerinden ağır basıyor baksana..."
Günün sesleri dinmiş
Gece dünden yorgun
Kanepede sessiz bir inilti
Uykusuz
Yalnız gezinenler ortalıkta yok
İçlerinde burukluk
Kuşkusuz...
Gönülle sohbet zamanı
Yarab! Kalp ağrısı tuttu yine
Nedir derdin gönül?
Hiç durulmadın bir ömür
Ne sevdalar filizlendi açmayan
Hep kaldın kendi haline...
Sızı, bitmeyen sızı
Yarab! Ne zaman nurlu bir neşe kaplasa içimi
Ruhuma bir gurbet akşamı düşer
Ölüm eski hüznünde değil artık
Ayrılıklara bile alıştım ki
Cennetim olur musalla...
Hiç,
hiç bir şeyim
Biliyorum
Yar yoksa gecelerde, gündüzlerde
Hiç bir şeyim
Masum çocukluğum dışında ne yaşadım ki?
Günah duvarlarına çarpmaktan başka...
Gaflet uykularından uyanmalı
Gecenin elbisesini çıkarıp
Merhaba demeli yeni güne
Sözler tazelenmeli
Umutlar tazelenmeli
Gerisi tecelli
Ya da yine hiç bir şey...
Nice yağmurlar yağdı gözlerimden, hiç tınmadı özlenen
Nice fırtınalar esti, geceler boyu dinmeyen.
Bilmiyorsa, bilmiyor kıymet bilmeyen
Saadete, sade-dile gelmeyen...
Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN