1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1327
Okunma

Gece yarısıydı
Eşyaların biraz sonra otobüsteki yerini almak üzere toplanmıştı
Bu ilk ayrılığımız olacaktı seninle
Mutfaktaydık
Son bir çay içmek için, demleniyordu demlikteki çay
Başarmanın hem sevinci, hem keder veren bakışları duruyordu
Yüzünün en sevdiğim yerinde
Yaşlanmış çocukluğum geldi aklıma
Benimde ilk kez ailemden ayrıldığımda
Derin kuyulara düşmenin korkusu vardı yüzümde
Ayrılma vakti gelmişti
Çağırdığımız otomobile önce eşyalarını, sonra seni yerleştirdik
Birde yüreğimi yüreğinin yanına.
Şölen sonrası yerde kalan atıklar gibiydi
Götürmeyip ,odanda bıraktığın birkaç parça eşyan
Daha ayrılalı birkaç dakika olmuştu
Özlemin sarmıştı tüm benliğimi
Hemen odandan çıktım,senin olmadığın bu odaya katlanamazdım
Eminim sende düşünüyordun bizi, bu ilk ayrılığın şaşkınlığında
Senden haber alana kadar uyuyamazdım
Veda anın gözümün önündeydi bu soğuk gecede
Sokak lambasının buğulu ışığının yüzünü aydınlatışını hatırlıyorum şimdi
Ellerin üşümüş, nefesinle parmaklarını ısıtmaya çalışıyordun
Saçlarını okşamış, kendini özletme sık sık ara demiştim
Sonra bebekliğini düşündüm
İlk konuşmanı, ilk yürüyüşünü, ilk oyuncağını
Sana aldığım büyük bir kamyondu ilk oyuncağın
Seninle oyunlar oynardık bu kamyonla
Kocaman kasasına sevgimi
Ninnilerin sırtına yanık hoyratları yüklerdim.
Geceleri kendi uydurduğum masalları anlatırdım
Bazen de hikayeler okurdum sen uykuya dalana dek
Seni hep mavi hırkanla, beyaz berenle hatırlıyorum
Küçücük bir adam gibiydin
Duygusal, zeki ve tutkulu
İlk kez uykuya yenik düşmemişti gözlerim
İçimin alacakaranlığından imbatlar gelip geçiyordu
Sabahın ilk ışıkları aydınlatmaya başlamıştı bu hüzünlü odayı
Kaç bardak çay içmiştim, kaç kahve tüketmiştim bilmiyorum
Telefonum çaldı arayan sendin
“İstanbul’a ulaştım anne” dedin. Biraz olsun rahatlamıştım
Senin olmadığın bu eve alışmak zorundaydım, Alıştım da
Göğsüme taktığım goncanın her vedada batsa da dikenleri
Artık duyumsayamıyorum o ilk ayrılığın hüznünü…
5.0
100% (3)