7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1323
Okunma

Öğle yemeğinde beş on dakika zaman kalmıştı,
Hazır Osmanlı Türkçesini çözmeye çalışmaktan
ters yüz olmuşken iki satır şiir yazayım dedim.
Bu şiirin öyküsü de böyle, şipşak şiirlerimden
biri işte....:)
Ben uzak diyarlara hiç özlem duymadım ki
Hiç aramadım, hiç sormadım, hiç sorgulamadım
Uzaktan sevmeyi seçtim, kefenimi biçtim…
Benimki sonsuzluk ülkesinde bir aşktı
Hiç gidemeyeceğim, hiç kalamayacağım
Hiç göremeyeceğim olanak/sızımı,
Seni seçtim …
Hep maviler yolladım dualarımda
Bulutlar yolladım Ak Güvercinlerin kanatlarında
Baharlar yolladım rüzgarlardan atlarla
Şiirleri sana okudum, yorulmadım, ah etmedim…
Çepeçevre oyaladım sevinçlerimi
Sıcaklığını bastım bağrıma, ağrılarımı dindirdim
Okuduğum kitap sendin, söylediğim şarkı sen
Sevdim…Sevdim…Sevdim, ben….
Sevdim be şiir, sevdim işte, anlamsızca sevdim
Alabildiğine sevdim, adam gibi sevdim
Yıllardır koynumda uyuyordun, koynunda uyudum
Birbirimize deliler gibi aşıktık
Uyudukça aşka susadık, aşkla ıslandık...
Irmakta taş, derede yosun, ağaçta yaprak
Dalda çiçek, gülde diken gibi
Sevdam oldun, sevdalandım
Sevdim, yaşadım, pişman değilim…
Hatice AK/18.12.2013
Not :Fondaki Resim,
Şair Ressam ve Emekli Öğretmen Sayın Eflatun YÜZBAŞIOĞLU’na aittir
5.0
100% (12)