8
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1438
Okunma

Yılların boşluğuna akıp gitmiş hayatlar
Ne sen ne ben şu ömrü yaşadık sayamayız
Bir kalpte yeşermeyen duygular da bayatlar
Diyet mevsimindeyiz(!) sevsek de doyamayız!..
Ruhumu tartaklıyor cevapsız kalan soru;
Sevgi yağmurlarında biz neden ıslanamdık?
Hayat oyunlarının neydi bizimle zoru?
Sarılmadık sevgiyle, bir omza yaslanmadık..
Gençlikte aşk dediğin, çarpıp geçen bir yel mi?
Ki, sık sık tersten eser, sevenleri savurur
İçgüdüsel coşkuyla sürükleyen bir sel mi?
Boş kalplerin enkazı bir gün karaya vurur!...
Tahsil,iş, sanat, konut..kariyerler aşk mıydı?
Sahip olalım derken ömrümüzü satmışız
Sevmeye engel olan bariyerler köşk müydü?
Her birinde yıllarca uzanarak yatmışız!...
Diriyken göz ferimiz, neden aşkı görmedik
Şimdi beyaz bastonla(!) arayıp duruyoruz
İçten sürgüsü olan bir gönüle girmedik
Hala bu yaşta aşklı hayaller kuruyoruz...
...................
VE ŞİMDİ...
Semada göz kırpıyor yıldızın yıldızıma
Yedek bir cemre indir(!) şu nazlanan bağıma
Son defa sevme hakkı yazdır kader yazıma
Vurulsun gerçek aşkın mührü altın çağıma!...
Bilirim, gönlün engin,dumanlı başın kadar
Son kafile olalım aşka göç etmek için
Biriken özlemleri say bana yaşın kadar
Haklısın yerden göğe..düşünme neden, niçin...
Ey yollara düşmüş aşk, mola vermeden tez gel
Sakın ha geri dönme, kendi kendini vurma
Kalbinin menziline yıllar olmasın engel
Son kez gülmeyi dene, diken üstünde durma!...
Dinle bak ney sesini aşk kıvamı bu nefes
Aşkın safiyeti bu, özde bütün mesele
Seni de esir almış ördüğün altın kafes
Kanat açamamışsın gerçek aşka visale...
Elin tutsun elimi dökerken ecel teri
Aşka dair şiirim isterse yarım kalsın
Daldan düşen yaprağın dönüşü olmaz geri
Ölüm meleği gelsin...gelsin canımı alsın!..
Bulem hatun, 15/12/2013,Antalya
5.0
100% (14)