bir şiir düşün ki tüm yaşamın her demine vurarak
sürer yüze gerçekleri
sonuç…
prangaya mahkum kalır elleri

bir tek sen hiç fark edemezsin
biz kör ateşte dönüp durdukça
yakıp da durursun bizleri
itekleme yine
bizden uzak oluşta var da git yoluna

biz ne mevsimler gördük o ihanet çukurların da
bilsen ne tufanlar kırıldı imanlı yüreklerde
biz nice kahpe kurşunlara da siper ettik göğsümüzü
nice çocuklar yeşerttik kış uykuların da
üşüdükçe katılaştık içimizi donduran ihanetlere

gül kokuları varsa sihrin dört ikliminde
kardelen uzatıyorsa başını kar tanelerine
bereket karışıyorsa toprağımıza
eli nasırlı nur yüzlü saf köylümü düşün
bağlılıkları olduğundandır bu vatana

günü doğuran gece
ayı barındıran güneşi
havaya karışan nefes
nimetin hakkı
suyun azizliği için
toprağın anaç kucağın da
büyüttük biz o insanları

sende bir inançlı ruh yok da ondan
bir tek sen hissedişte algılayamadın
neler döner şu devranda
bir tek sen !

sen ki doğurgan bir ruhla akıttın kötülüğü
uykularında bile sancılıydın
kaşırken cehennem ateşi gibi bölünmeyi kendi ellerinle
haraççı maskın altından yuvarladın
sana has ihanetleri
hiçte pişman olmadın düşmanlığından
vatan satılığa çıkarken

milleti acımadan kırıp geçirirken
hele ki
sabiler çok çekti senin o yezit ellerinden
bîgünah o aciz bebeklerin
melek varı sevgilerine
birlik ve bütünlüğün temsili olan maviliklere
ve mekruhluğu taşırken ellerin
ve tüm hücrelerinle
iblisliğin ipini sallardı mendebur yüreğin
her deminde Ağu var
her suyu da bulandırırdı ellerin
hiç utanmadan
sinsi tilki gibi çeki verdin ayaklardan

hiçte düşünmezsin
kazdığın çukurun sana nasip olduğunu
bir tek sen hissedemezsin paçalarından tutuştuğunu
bu yüzden sırf kötülüğün çemberinde kalışın
bir tek sen hissedemezsin sonunun geldiğini
gebermeden göremezsin de

biz ki zeytindi en sevdiğimiz dal dal uzatırken
imanla çarpardı resule bağlılığımız
kuran kadar değerliydi vatanımız
göz yaşlarımızla yunmuştuk çünkü o bayrağı
duman dumanda tüterdi sevgiyle dağlarımız
bizim yüreğimizi sevgi sararken
senin yüreğini hainlik bürümüştü

bir tek sen hissedemezsin gerçeği
salt bir yüz bizimkisi
senin ki su katılmamış bir şeytanlık
barınır o yüzde

bunca ihanette yıkamaz bizi
hasta Osmanlı gibi
dönmeler mutlak kalırken altın da
biz çıkacağız vuslata

gayri sen var da git artık yoluna
hiç umutlanma artık
bu işin sonuna gelindi sürme elini illette
sen bilir misin ki
bu millet nice cehennemlerden geçip de gitti cennete...




(07.12.2013) AZAP…