27
Yorum
37
Beğeni
0,0
Puan
2978
Okunma

Nusha-i aşufte-i divan-ı ömrüm sorma hiç
Hat galât mana galât imlâ galât inşa galât
Lâ-edrî
Ömür defterimin karışık sayfalarını hiç sorma…
Yazı yanlış, mâna yanlış, imla yanlış, yapı yanlış.
En büyük direnişe tabi tutulan ömrüm
Fırtına sonrasında yoğun akış nereye
Yaşam aralığından fırsatı bulan ömrüm
Nemlenmiş gözlerinle yorgun bakış nereye
Mevsimler beli büküp saçı ağartıyorsa
Hem içerden, dışardan kahrını tartıyorsa
Günden güne dizinde ağrılar artıyorsa
Ve, her şey yolundaysa onca yokuş nereye
Talebin çokluğuna tahayyül etmiş gönül
Dış çephesi sıvanmış, rengârenk açmışsa gül,
Ki; yanık oluşuna eder misin tahammül
Dilinde ki lisanda konan nakış nereye
Olur da, tesbihinde sabır taşı bitmişse
Kalp; sözünü unutup vefasıza gitmişse
Farzet bundan dolayı güvenin de yitmişse
Kızgın ve kırgınlıkla kına yakış nereye
Hırs yapan dudağında boğulan umutları
’Aman boşver’ diyerek alışık komutları
Teselli nidasıyla ’nasılsa ömrüm yarı’
Yıkım yiyen yürekle kafa tokuş nereye
Kadirşinas bilmeyen duygular âleminde
Esir alınan beden eskiyorsa zeminde
Acıyı hissederek cana sızan yeminde
Mucit olan aklında öğüt çakış nereye
Nezahat YILDIZ KAYA
Dost Kalemlerin incileri
Niye yazılmadı ki, derin gelen feryâda?
Kalabalıkta ıssız, sürülen kin nereye?
Dün batan güneş gibi, akşam derinliğinde;
Sözümden akan nehir, umman muhtac dereye...
Fikirler yerde kalmaz, basıp geçen nereye!?. .......KadirYeter
----
Taktiri ilahidir, her şey haktan bilinir
Son durak kara toprak, nasıl geri gelinir.
İşlediğin günahtan, sanma zerre silinir
Mazlumun günahını alıp takış nereye..... Kul Hilmi
-----
Topraktan geldik toprak çeker hep bizi,
Öyle bir yazdık ki okundukça kalacak bu izi,
Filmdir hayat,öldükten sonradır bizim dizi,
Hiç ölmeyecek gibi şu Dünya ya rahbet nereye!.....HakanKURTARAN
----
önümüzde yollar sarp virajı döndük ama
zırhları da kuşandık kınından çıktı kama
gayri biraz ihtiyar düştük fasılda gama
yolumuz mu belirsiz peki akış nereye?.....ŞİİRLERİN ŞAİRİ...