Gökyüzü toprak cengi ile işmarda
Bir yağmur tanesi bulutun inisiyatifine kalmış
Arada bir homurdanmakta

Farkı yok yeryüzünün
Semanın o hiç eşleşmeyen tavrından
Bir ihmalkârlık rüzgârın peşine takıla takıla
Bitirmiş gül goncanın kokusunu

Yırtık bir söyletin dolaşır
Sokak loşluğunda devrilen gölgelerin arasında
Işıktan omuz omuza her hisin adıda
Olur, belki yarına demez mi?

Bu hesapsız gidişi,
Kaç tekil insanın tozun attır bilinmez ama
Loğusalığın özentisinde olan gece
Yatmış kalkmıyor
Gündüz kapıda şafak dirliğinde sezgileri ile

Oysaki!
Yansılaşan hayır değil cümlesinin,
Gelip önümden unu ufak oluşu bağlamazdı ki beni

Kindarlığın birikmiş borçlarını
Parmak ucunda bir ileri iki geri fazlası
Yaman bir şekilde karıştırır kafamı
Neyleyim ki!
Bundan sonra olup ta, olmadığını düşündüğüm
Sadece aşk…


............................şiire ancak şair gözü ile bakarım………çünkü cümlelerin hazmı kolay değildir..
ve bu hınça hınç dolu sofrada aç kalını çok gördüm………z.can


tablo her zamanki gibi değerli arkadaşım Nuri Can...emeğine saglık