41
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1234
Okunma
---“Seviyorum”! diyordu yine
şair son dizelerinde.
belli ki; mevsimler geçmiş
dokunamamış yarin tenine
Artık ten de ten değildir
Hüzzam bir tenni
tenenendir.
Zamandan kalan geriye
Hepimiz biraz sevdik amma
Hangimiz tutunabildik ki
hiç bırakmaksızın sevdanın eline
Şair! tek sen değilsin seven
Ben, sen, o, biz, siz, onlar
Bacın, kardeşin
Anan, baban, deden, nenen
Ağaç, deniz, göl, balık
Yayladaki ulu çam
Çatlak çorak toprak
ve kuruyan şelaleler
Sadece sarı birer leke çaldı felek
Albümlerimizdeki
Delidolu sevdalı resimlerimize
Ama biri gelip görse
ne der şu virane tanınmaz halimize?
Şimdi durulma/düşünme zamanıdır
Terkedip ahu zarı
Pisleyip kirlettik dünya atmosferini
ve tüm suları
Yıktık, deldik, devşirdik
kocaman kocaman dağları
Yedi bitirdi kendini de
Doğayı da dünyayı da
Memleketi de
Şu insanın
Duygudan, güzellikten
bilimden yoksun
ezber ve inatla peşinden yürüdüğü
Körolası yoksul ve kara sevdaları
Eğer hala yerinde duruyorsa
Tanrının bahşettiği o zeka kırıntıları
Beyninizde
Ve bir katre duygu kalmışsa
Yüreğinizde
Gözünüz kulağınız beyniniz diliniz
Hele eskisi gibi koku alıyorsa burnunuz
ve hala dokunabiliyorsa bir elmaya eliniz
O zaman ne duruyorsunuz ?
---Seviniz
Şimdi ve her an
Sevme zamanıdır
Bir şair uydurmasıdır ki;
Bülbüller asla figan etmez aşktan
İstediği zaman konar güle
İnanmıyorsanız
Sorun bir bülbüle
Şimdi ve her an
Sevmek zamanıdır
Celal Çalık