51
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2167
Okunma
--“Benim dikenlerime sebep
sizlersiniz”
diye hayıflanıyordu karaçalı
eşkiya kuşlara;
--”yağmalayıp herşeyimi,
---pisliyorsunuz dallara.
---Bir de
---şarkı söylediğinizi sanıyorsunuz
---bu bencil egoist çığlıklarla”
--”Hakkımı sana helal etmem”! diyordu
yaşlı sazan ihtiyar balıkçıya,
Kendisinden gayet emin;
---”Hangi canlı dayanır ki;
---bu kadar yoğun kimyasala!
---siz bizi çoktan öldürdünüz!
---şimdi de
---çocuklarınızı zehirleyin”!
Kraliçe arı
asaletinden ödün vermeden
yapıyordu röportajını;
--”Sizin çiçekleriniz artık çiçek değilse
---neden balımda hile arıyorsunuz?
---Bir avuç altın için
---dağların altını üstüne getiriyorsunuz.
---Kaynaklarınız kurudu,
---akmıyor.
---Sahi sizin politikacılarınızın
---yürekleri var mı ?
---Neden ilgilenip bakmıyor”?
En son karaağaç ecel teri dökerken
Sitem ediyordu Tanrı’ya;
--”Ey Ulu Efendimiz!
---Neden bizi bu kadar verimli ve
---hünerli kıldınız da,
---Şu insan oğlunu duygusuz
---aptal ve beceriksiz”?
Birer birer yıkılıyordu,
Kerpiç evlerin damları.
Bir kızın kaçtığı söyleniyordu,
Şehirdeki berbere.
Bir oğlan da valizini toplayıp gitmiş
Kimse bilmiyor nereye ?
Köyler boşalıyor.
Kimisi çiçeği burnunda kaçak
Firar etmiş baba ocağından.
Şehir meydanı tıklım tıklım.
Motosikletli kapkaçcı el marifetiyle
Bir çanta daha kapıyor
Genç kadının kucağından.
--”Baba” diyor genç kız;
--”Şu senin yanına çalışmaya
---yolladığın amca varya!
---hani çiçek bozuğu gözleri olan,
---lanet olası o uğursuz
---bürosunda bana tecavüz etti bu gün
---kapatıp perdeleri”
.......................................
--”Tamam kızım” diyor adam;
--”Maçın en heyecanlı yerindeyiz şimdi
---Penaltılar bitsin konuşuruz”!
--”Bildiğiniz gibi değil!
---Büyüdük çok büyüdük” diyordu.
Medyanın önde gideni
Kuyruk yağı kıvamında
Pembe tenli bir adam
Doksanlık ekrana sığmıyordu
Küçük çocuk şaşkınlıkla
ağzını açmış heyecandan
--”Baba sen neden küçücüksün” diyordu
--”Bak bu adam ne kadar şiş karınlı?
---kafası da ne kadar kocaman”?
--”Kendimi bildim bileli
---Benim dikenlerim vardı”
diyordu karaçalı
Sözü geveliyerek;
--”Dallarıma kuşlar konardı.
---Ama emin değilim şimdi
---her yanımı yoğun radyasyon sardı
---Bir de türlerin değişimini duyunca
---İçimi bir vesvese aldı
---Şimdi kimlik bunalımındayım”.
--”Şimdi sevmek-sevişmek zamanıdır”!
diyordu yarı çıplak tüllü bir fıstık.
Durmadan dansediyordu.
Düşündü evdeki adam ve kadın;
--”Bugün Cumartesi
---TV yıldızı doğru söylüyordu.
---Pazartesi iş,
---Pazar kebap-şiş,
---Bayramlar kavuşma,
---Şu an tam sevişme zamanı”!
...............................................
Gündemi hep onlar tayin ediyordu
Evin kadını hemen soyundu.
Ardından da adam
.................................
TV yıldızı iç geçirip ekranda
Gülümsüyordu.
--”Önünüze bakın”! diyordu bir kılavuz
Caddede güttüğü çocuklara;
--”Sadece önünüze bakın!
---düzen sağlansın”!
...............................
“Kör olun”! demektir bu
Kör, sağır ve dilsiz olunuz ki;
kaos tamamlansın
Celal Çalık