Dün gece rüyamda görmüştüm seni
Kokan boz bulanık sele dönmüşsün
Çamurlu dereler sarmış çevreni
Çirkefli çökekli göle dönmüşsün

Aradım taradım Sümbül dağında
Eserin kalmamış yar otağında
Nasılsa rastladım gönül bağında
Yaprağı dökülmüş güle dönmüşsün

Endamın bozulmuş sararmış yüzün
Tadını yitirmiş sohbetin sözün
Kaşların çarpılmış kör olmuş gözün
Allah’tan lanetli kula dönmüşsün

Sefanı el sürmüş dertlerini ben
Boşuna çekmişim bilemezsin sen
Benim nazarımda som altın iken
Beş para etmeyen pula dönmüşsün

Önce kızar gibi oldun sözüme
Ağladın bir ateş saldın özüme
Sonra tuhaf tuhaf baktın yüzüme
Yedi kat yabancı ele dönmüşsün

Ayrıkotu gibi salmıştın köken
Verem otlarıydı belini büken
Yemyeşil vadiler beğenmez iken
Bostanı bozulmuş çöle dönmüşsün

Bu hali görünce irkildim birden
Silkinip yükseğe çıktım enginden
Kıvrıla kıvrıla uzayıp giden
Şehirlerarası yola dönmüşsün