3
Yorum
3
Beğeni
4,3
Puan
1865
Okunma

Bilinmez serüvenlerle geçerdi, neveser gecelerden
Dalgın bir esmer, tarayıp duruyor ıslak saçlarını
Omuzlarına indikçe, kirpiklerini yalıyor akşam ayazı
Yüzünde eflâtun bir keder, durgun ve argın
Umut tutkularına kanadım, hüznü alazlandı içimde
Sesinde uzak kentlerin kirli ezgisi oyalanıp duruyor
Belli ki yaşayıp içlenmiş bir şeylerden.
Ey vefasız üret beni, boy vermiş çiçeğinde
Üstüne düşeni yap, küfleri büyüyor çıplaklığımın
Beyaza soyundu saçlarım
Dilimde bir ayrılık tebessümü
Vaktim kalmadı sana gelmeye
Beni bağışla, sesimi sana duyuramadım.
Şimdi,
Denize karşı ki penceremde
Usul usul şafak kuşlarını dinliyorum
Dalıp dalıp gitmişim, sensizliğin ülkesine
Anladım ki ben değil,
Meğer senmişsin, benliğimde silinmeyen
Gördüm, gözlerindeki kan kırmızı karanfilleri
Sen, sabahlarımı nemlendiren Boğaz esintisi
Geçen gemilere mavi gülüşler aralayan
Telaşlı bakışlarınla içimde büyüyen,
Kara biberim çingenem
Unutturdun bana, saçlarının kokusunu
Dön de bak!
Ne haldeyim, üşüyorum, içimi eritiyor sensizliğin.
Nuri Dağdelen
1/11/2013
5.0
67% (2)
3.0
33% (1)