0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
833
Okunma

sıkılınca doğruların sıradanlığından
bir sigara yakmalı geceye
kayaların üstünden denizi koklar gibi
ipsiz salıncaklarda sallanarak geçiyor zaman
sessizlik yetmiyor kimseye ses bile sessizken
aşk kadar zeki olamayan aşıklar yine hüzünlü
ne var ki bi kadın çığlığından daha huzurlu
hayatı anlamak için ölmeli belki de
belki de 3 kere 5 kere ölmeli
kıskanılır hep gemiler gelip geçerken
dümenindeki ele bağlı özgürlüyle mağrur
bozuk saatler zamanı kovalıyor mavilerde
yelkovanları düşüyor yola,akrepleri yorgun
alkole batırılınca renk değiştiren anılar
sarı ayrılık,siyah matem
aşınmış tekerleğin tecrübesinden yoksun insanlar
2 beyaz çizgi arasında kaç düşünce var kimbilir?
bacalardan dumanlar çıkıyor sonbaharda
hikayesi damarlarında her yaprağın
ayakkabısını bağlayamayan çocuk
hayatı öğreniyor tuhaf !
kadıköyün duvarlarında yaşıyor Cemal Süreya
toprakta çürümüyor şiirler
sorguya da çekilmiyorlar
cehennem kapıları cennet şiirleriyle dolu belki
kimbilir?
bir adımlık iş gitmek,uzaklar bir adım
otobüs durakları hep kalabalık
dönüşü olan yollara sevdalı insanlarla
kelebeğin bir saatinde insanın kırlaşan şakakları
yenmiş tırnakların düzensizliği dertlerden
ve bir direniş hikayesinde başrol hep gençler
bir bardak çay içmeden gitmemeli dünyadan
dönen dünya,şehirler sabit,biz arada şaşkın
duvarlara resimini yapıyor bir kız çocuğu
arkasındaki hayalinin
kitaplarda altı çiziliyor söylenemeyen kelimelerin
susmak diye birşey yok düşünürken
uzanıp tren raylarına yıldızları izlemek
martıların kanatlarıyla dokunmak istanbula
otobüs arkaları,buğulu cama çizilen gülücükler
severek ayrılan kadının gözyaşı
güneşe bakmanın geçici körlüğü
hiçbirşey var herşey muamma
nedir hayat diye soranlar siz aşağı bakın
takip etmek patlayana kadar bir baloncuğu ...
5.0
100% (3)