10
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
4438
Okunma

Gökyüzünün kızıllığı yenik düşüyor seher vaktine
Seninle geçen bir gece daha gömülüyor tarihe
Güneşin sıcacık kolları
Sımsıcak sarıyor ruhları
Yeni günle yollar ayrılıyor
Mesafeler uzadıkça uzuyor
Sıra sıra sıralanıyor başı dumanlı dağlar
Eteklerinde kızıl gelincikler kan kırmızı ağlar…
Uykuya yenik düşen gözler ışığa hasret
Rüyaların sadık dostu sırılsıklam yastık
Üşüyen teni sarmalayan yorgan
Takati kalmamış yorgun beden
Gecenin siyahına özlemle kavuşmayı bekler
İki hoş sohbet
Simada oluşan ufacık bir tebessüm için…
Oysa uyanmak vardı güneşin doğduğu anda
Kaldırımları adımlamak sokakların ıssızlığında
Denizin kenarında salaş bir çay bahçesinde
Soluklanmak tahta masalarda
İyot kokusu genizlere doldukça
İnce belli bardaktan
Dumanı tüten sıcacık demli çay
Yanında üç adet
Çıtır çıtır fırından yeni çıkmış
Bol susamlı simit
Biri sana
Bir bana
Biri de bizi izleyen martılara…
Yaşamak mümkün olmasa bile
Hayaliyle avunmak da yeter dost yüreklere…
Hayali bile güzel değil mi?
04.11.2013______________Seher_Yeli Seher Zerrin Aktaş
5.0
100% (15)