1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1098
Okunma
Bir adı olmalı bu sancının
Ay dili şeyda
ay çılgın
yılgın yüreğin ki beni sana rameden
çorak tarlalarda tükenişi umudun
feryadısın teli kırık udunun
hay öksüzlüğün çaresizliği
isyanlarının dilsizliği
sana çıktım yola
elimde
asa
yayan yapak adım adım
soy ağacım
ay göklere çıkardığın adım
bulut ne yapar güneşe
gölgesinde uyuduğum huzurum
yüreğinden bilirim deli çaylar akar
Araslım
Azerim
Asyalım
Türk oğlu türküm
küçük ellerinden zeytin yediğim
ne siler elemini zeytin gözlerin
güvercin uçuran
umut dileyen ellerin
Defne dalından ince
söğüt dalınla secde
kışların ateşleri içimde yangın
yangın
yangınım
serçe ürkeklim
hay
bilirim senin için ısınmaz gülmeyince yüzün
kutup çocuğum
eskimo’m
gülsün yüzün
pınarların çağlasın
sen ağlama
bırak anan ağlasın
ay başı karlı dağlar yamaçlım
granit yüreklim
gönlü narin
kuş konmaz yapraklım
hep sende aklım
küçük çaylarda boğulma
açıl okyanuslara
sarıl yunuslara
gözyaşından umut ördüğüm
aşkla sarmalayıp
kuşak giydirdiğim
ay dili şeydam
çılgınım
çilelim sağ elim
sol göğsüm
hay
hay hay
aşkın başım üstüne
14/Temmuz/2011/Perşembe/Bodrum
Yüksel Nimet Apel
Beğen · · Paylaş · yaklaşık bir dakika önce ·
5.0
100% (2)