3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1458
Okunma

Sanki ağustos sıcağında
Zemheri ayazında kalmışız
Buz tutmuş parmak uçlarımız
Aşırı heyecandan
Tir tir titrerken
Biz üşüyoruz…
Hissediyorum,
Ne kadar yakın olsak da
Aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat,
Benim yaptığım gibi
Sen de
Kasıklarımızda esen sıcak kasırgayı
İçimizde yanan ateşi düşlüyorsun. ..
Ve…
Boncuk boncuk terliyoruz ikimizde
Bedenimizde şuursuzca biriken
Su damlaları deli ırmaklar gibi akıyor
Belimizden aşağı…
Koca bir nehre dönüşüyoruz yatağımızda..
Çırılçıplak çağlıyoruz şelale gibi
Zaman nasıl geçmiş, su gibi akmış
Güneş adeta pencerede gülümsüyor
Buz tutan parmaklarımız
Kendisinden geçmiş
Klavye üzerinde gibi
Tıkır tıkır işliyor …
Daha geç olmadan
Diz çökerim önünde.
Secde yaparcasına kapaklanırım
Kaybolurum oralarda,
Adeta kanyon içerisindeyim!
Bir an’da, ikiz tepelerde
Bulurum kendimi
Belli ki tırmanmaktan ellerim yorulmuş
Ayalarım ıslak…
Susuzluğumu,
Ova’ya inerek, küçücük tastan
Dilimin yardımı ile gideririm...
Mutluluğa ulaşmanın rahatlığıyla
Ve Rahim derim…
Gözlerimizin içi gülüyor
Zafer kazanmış komutan edasıyla…
Demek ki
Yaşam aşkmış!
Mustafa KARAAHMETOĞLU
23.10.2013
5.0
100% (5)