11
Yorum
12
Beğeni
4,9
Puan
1487
Okunma
Hüzün sarınca ansızın kalbi
Otağına çöreklenir hep aynı sızı
Yağmur yağar düşüncelerine,
Saçaklarından dökülür salkım saçak duygular
Burulur, bükülür de içi bilmez kendi de niye!
Ayağı topal sacayağı misali
Yüz üstü kapaklanınca ateşe
Zemheriye düşmüş gibi zangır zangır titrer de
Anlamaz niye!
Ansızın patlar volkan misali
Kulakları sağır eden gümbürtü kopar önce
Ardından derin bir sessizlik
Dimağında buruk bir tat
Ve gözlere hucum ederken yaşlar,
Bir çift ayak, paldır güldür dalıp içeriye arşınlar da duvarlarını
Sormaz; kimindir, dolaşır niye?
Kimi zaman toprak kadar yumuşak kimi zaman kaya gibi sert...
Bazen sakin ve duru
Bazen hırçın ve dalgalı
Dalından düşen yaprak gibi titrek ve ürkek
Bazen de cengaver edasıyla er meydanlarında cenk etmeye amade...
Ve Ekseninde dönerken uhrevi yalnızlığında demlenir aşkın
Her hali bir başka deprem oluşturur içeride
Her haldebaşka bir aleme uzanır sanki...
Halden hale dönerken sinede
Gangrenleşen duygular mı bilmem kemikleşen cümlelerde
Mecazi bir lisanla görücüye de çıkar ara sıra...
5.0
92% (12)
4.0
8% (1)