Dünden gelen halvet yarına meyyâl...

Aslında çok açık, annemle babamdan tut, Adem le Havva'ya kadar gider bu. Ama ben dün kelimesine takıldım. İşte dünü düşününce biraz daha geriye gidiyor. "KÜN" emrine... Bu üç noktadan sonra bu konuda devam etmek edebiyatımıza ve edebe aykırı.

"Vuslatsız aşklara toprağım türbe" Aşık olduğun senin gibilerse buyur onların hepsi toprakta işte, seninde sonun. Ama bil ki, gerçek aşk bunların hepsini absorbe eder. (Aklıma Hz.Musa as nin büyücülerle olan randevusu geldi. Asa nasıl diğer görüntüleri absorbe etti...)

İşte beni yerden yere vuran, aklımı çarmıha geren ifadeler.
"Ateşin bahçesi güldür yanamaz
Vedud hakkı gönlün güvencesiydik"
"Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" . Onun güvencesindeyiz işte. Tüylerim dikenlendi yine...

Yoksulum ya, hiç mi acımıyorsun bana, işim gücüm var ya, yazıktır, günahtır yani...


.

"Allah yolu bâriz çetin absorbe"

Absorbe edilmis baska bir siir daha bulana tüm siirlerimin telif hakkini veriyorum! :)))

Buyrun size bâriz bir örnek.

Bildigim üc kelime, degistire degistire siir yazmaya calisiyorum. Kapasite bu Kadar. Kelime sayisi SINIRLI.

Bir de YOKSUL'a bakarmisiniz dostlar!

Sadece siir yazmiyor. Bir de prensip koymus ortaya onu uyguluyor;

Ben, diyor, bir kullandigim kelimeyi bir daha kul lan maaam. O Kadar!

Normal sartlar altinda ben böyle prensip sahibi bir dostumun ve yazdigi siirin önünde SAPKA CIKARIRIM, daaa, mâlum, havalar soguk :)))

Tebrikler degerli DOSTUM.

Selam ve muhabbetle...biraz da tebessümle tabii...

Dünyada mayasın yoğuran mı var ?
Kalbin yavrusunu doğuran mı var ?
Lafsı çeke çeke soğuran mı var ?
Adem’le Havva’nın ödencesiydik


.Kutlarım değerli dost ...harikaydı dizeler gönle dokunan ...saygılarımla her daim...