Gecenin zifiri karanlığında
Sana çıkan yollarda şaşırmışken yönümü
Kaybetmenin çaresizliğine yüz sürdüğüm
Umudumu yitirdiğim anda
Yeni bir günün ışıklarında
Yüreğime süzülürken buldum seni…


Sadece bize ait yeldi tenimizde esen
Güneşin sıcaklığı bedenimizde alırken yerini
Bizim için çiçekler bir başka açmıştı
Kokuları doldururken genizlerimizi
Beraber nefes alabilmenin tadındaydık
Doyumsuz hisler bırakan o günün
Adını mutluluk koydum…


Korkular korkup kaçtılar birer birer
Kendi bataklığında yok oldu şüpheler
Varlığın, kuşkuların yollarına barikattı
Ulaşamayınca bana
Yenik ve üzgün baktılar…


Anımsamadığım kayıp zamanlarda
Yalnızlığımla adımladığım kaldırım taşlarının
Ağırlığında ezilirken omuzlarım
O sokakları seninle yan yana yürürken
Elim elinde titrerken bize ait vakitlerde
Ateşin çemberinde bir kuş tüyü kadar hafiftim…


Aslında
Gözlerinin derinliklerinde sevgiyi bulduğum
Sevildiğimi hissettiğim an ölmeliydim…


Saatin tüm hızıyla maratona koşması
Deli ederken beni
Keşke elimde olsaydı da
Durdurabilseydim zamanı…


Rengârenk balonlarım,
Bayramda alınan kırmızı rugan pabuçlarım,
Olmazsa olmazım olan şemsiye çikolatam
Bir zamanlar uçurmayı beceremediğim
Şimdi seninle özgürce semalarda salınan
Mavi beyaz uçurtmam oldun
‘’Merhaba.’’ Dedi
Yeniden dünyaya içimdeki çocuk
Dudaklarında eski bir şarkının nakaratını mırıldanarak…


‘’Canımın ta içisin sen,
Nasıl severim bir bilsen’’


‘’Yüreğimle geldim.’’ dedin ya bana
Yüreğin yüreğimin başköşesinde
Gönlümün kapısı sonuna kadar açık sana


Ve ben
Sende yaşadım ilki
Koklanarak saçlarımın telinden
Hiç öpülmemiştim ki…

21.10.2013_________________ Seher_Yeli Seher Zerrin Aktaş