Yıl, 2010. Aylardan Kasım’ın 16’tısı, (Hicri, 10 Zilhicce-1431) Bilenler için; Deccal’in kokusu biraz daha uzaktan, Hz. Mehdi’nin kokusu ise, artık iyice yakından geliyor… İslâm’ın yıldızı, artık yeni yeni parlamaya başladı bile…
Şimdi fırtınalar esseler dahi, inananlara bir “meltem” gibi; daha dikkatli ve daha rikkatli!.. Ancak; bir taraftan da, saflar ayrışıyor ve Rahmaniler de, şeytaniler de, gün gittikçe kendi gayelerinin zirvelerini yapma yarışındalar. İslâm alemi, ise kan ağlıyor.. şerliler ve gamsızlarsa, “vur patlasın, çal oynasın..” deyişini tam da hakkıyla eda ediyorlar.
Bu gün, yine bir Kurban bayramını daha idrak ediyoruz. Kimi yazlıkta, kimi kışlıkta.. kimi evinde ve kendi çöplüğünde, kimi de; yurtdışında, turistik bir seferde… Kimileri ise, “ET YEME” derdinde. Ve ben, yine kendi derdim ile yine, yine düşünüyorum.. derinden, derine.. derin bir muhasebe içinde!..
Ya, siz!.. Evet. Ya! Sizler, bu Kurban bayramlarınında ne alemde?..

K U R B A N B A Y R A M I (2 0 1 0)

İLÂHİ
ŞİİR NO:13 16-KASIM-2010

Kiminin bayramı, seyran,
Kiminin bayramı, devran;
Kimi, doğduğuna pişman,
Delinin, her günü bayram

Kiminin bayramı, kara,
Kimine, gönülde yara;
Kimisi zarardan.. kâra,
Geçtiği gün, olur bayram…

Kimisi; “kör bir savaş!”tan,
Kimisi; korkutur.. baştan;
Kimini, aldatır.. Şeytan,
Kurtulanlar, eder bayram…

Bayram, bir bayrama kurban,
Rabb emri. “Kesilir.. kurban,”
Hepimiz, “Resûl’e kurban,”
İşte; o gün, olur.. bayram…

O’nlar!.. Günahdan kurtulan,
Defterini, sağdan alan;
Cennet’e, “doğrudan dalan..”
Mümin kullar, eder bayram…
17- Kasım-2010 SAAT:01:30 Mürsel Münevveroğlu.Konak/İZMİR.