6
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
2321
Okunma

Bülbül figanlarına sağır kalmış geceler
Dikenlere çaresiz boyun büken güllerin,
Çığlıklarına aldırış etmeden
İlerler zamanı körükleyerek
Alacakaranlığın suskunluğunda
İsyan saatlerinin tik tak sesleri uğuldar beyninde
Koşar arkasından nefes nefese
Bir gün öncesine almak zor zamanı
Zaman kaybolmuş zaman içinde.
El çekerek gecenin koynundan ayrılır.
Usul usul
Başını mezar taşına yaslayıp
Ağıtlar yakar kızıl şafağa
Gidenin arifesinde karalar bağlar yüreğine
Ölüm sancısı, ciğerini dağlamaya başlamıştır çoktan
Ayrılığın yarısı vurur geçer sol yanını
Ellerini soğuk düşlerle yıkar
Yıkılışlarını gizler soğuk odada
Arsız çığlıklarını bastırıp
Dilini bağlar gecelerin
Zamanın dondurmanın imkânsızlığında
Üzerine gelen duvarları yumruklar
Ayrılığın yaşları damlar parmaklarından
Körü körüne bağlanmış gecenin dili
İdama mahkûm bir sevgi
Kıldan ince sevginin boynu
Dili bağlı geceyle eşitle ekinoksu
Çıplak mevsimlerin adı konmadan
Seneyi devirme telaşı var ivecen saatlerin
Neler oluyorsa sonu gelmiyor bu oyunun
Gecenin;
Öteki yüzü, ayaz ayaz seyrediyor.
Zamanın çaresizliğine gülerken
Gecenin dili çözülmeye başlıyor.
Ve sen;bu kez aşk kokan sabaha uyan!
Gamze YAĞMUR
05/10/2013
Şiirime ses olan değerli Üstadım Bünyamin DEMİREL’E teşekkür ederim.
5.0
100% (11)