0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
995
Okunma

Bir rüzgar esmişti, o’ndan bana
Ve aynı sertlikle cevap vermişti dalgalar, kıyıda
Cıvıl cıvıl öten kuşlar yoktu ortalıkta
Sanki ondan gelen parçayı hissetmiş, bırakmışlardı yalnızlığıma
İçimi ısıtan, aydınlığın efendisi yoktu şimdi
Gökyüzümün maviliği peşimi bırakıp gitmişti
Kara bulutlar sarmış dört bir yanımı, gökyüzü şimşeklerle aydınlanmaktaydı
Bense gök gürültüsü eşliğinde sana gelen şimşekleri
Ağlarken, gülmüş keyifle izlemekteyim
Aynı bankta oturmuş, gözlerimle dolaşıyorum etrafı
Rüzgarın varlığıyla ayaklanan yapraklar, birde zorda olsa uçan martılar
Yapraklar önce vücudundan kopmuş, sonrasında rengini değiştirmişti
Ve işte şimdi varoluşlarından uzak savrulup gidiyorlardı
Martılar mı ? Onlar meyvesini aldıkları yerden hiç gitmemişti
İnadına bir direnişti; ve
Bu, onlar için haklı bir galibiyetti
Ne şimşeklerden eser kalmıştı ne de ufak bir gök gürültüsü
Dalgaların çırpınışları bile son bulmuştu
Yavaşça yoluna giden karabulutların arasından göz kırpıyordu güneş
Müzik tınısında ötüyordu martılar ve sırada;
Tüm tatlılığıyla gökkuşağı belirmişti
Birde üzerinden süzülüp diğer varoluşları toplamak üzere yol alan rüzgar
Anlaşılan gitme vakti gelmişti, yalnızlığın