Okuyanlar şaşır mısralardaki aşk’ı,
Bilmezler kul dünyada tadar bir cennet meşki.
Bu aşk meyvesi bir gül öyle eşsiz çiçek ki,
Tadı hep damağımda tam kırk bir yıldır böyle.!

Kimisi methiye der herkes bir şey atfeder,
Her gönülün aslanı kendinedir muteber.
Kimi ilahi aşktan na mütena bir haber,
Bu tam kırk bir yıl oldu yazar çizerim böyle.!

Gül Aşk’ı ilahidir helal’imdir pür-ü pak,
Reva görmüş bu kula Yaradan eylemiş hak.
Dilerim o lütfun’a olur bu can müstehak,
Müstehak olmak için gönül çırpınır böyle.!

Çırpınmak ne kelime canı harap ederim,
Aşk ateşi dumansız ben kavrulur tüterim.
Mecnun’luk ne ifade, mücrimlikten beterim,
Bir mum’a döndü gönül yanar eririm böyle.!

Aşk öyle esaretki gönülde kalp’de ruh’ta,
Üçü bir anda tadar bu aşkı bir solukta.
Bu aşk dibe vurmadı tadı her dem dorukta,
İlahi bir sevdaya kanat çırparım böyle.!

O aşk’la yananların sınavı ağır olur,
Sınavından geçersem Yüzümün akı olur.
Bu kul Mevla katında en hayırlı kul olur,
Beş vakit dua’dayım secde ederim böyle.!

Her insanın ömründe bir"hıra" dağı vardır,
Orya çekildiğinde Yol Rab’be an yakındır.
Yar gönle aşk taşıyan "Hatice" olmalıdır,
Hıra’ya çıktığımda dilek dilerim böyle.!

Dileklerim kırk yılda dilde dua’ya döndü,
Avuçlar kanat çırptı uçtu Rab’be götürdü,
Mevla kabul buyurup kul yüzünü güldürdü,
Kulu Bülbül eyledi Aşk’la çilerim böyle.!

Kul TİRYAKİ secdede Rab’be şükrü dua’da,
Gönül kanat çırparak her daim intifada.
Vuslatı hak etmeyi bahşeylesin dünyada,
Pir Mevlana gibiyim semah dönerim böyle.!

18 Eylül 2013
23.26
İstanbul