eyvah yok
lazım olan kalsın
memleketinin geniştir ufukları gönlümün.....

tüm yaşanmışlıklar göletinde kıyıdır bu gün karşında oluşum
akarsular karışmış dünümden ki onlarla varolmuşum...
sen ç/ağlayanısın
bir çayın sürüklediği
kıyılarına tepeden bakan
aynı hamurun farklı gözdesi gibisinden...

leyladır gecelerim
ona kavuşmak için yanar gündüzlerim..
bilirim ki sonu tükeniş, ama yinede beklerim..
sonsuzluğu devirdim
bir düğüm olmak için
kısa bir noktada hapsedildim..
mutlak egemenin zihninde
bedenimle resmedildim..
o yüzden günahtan gölgelerim;
arınmışlıktan saklanışlara gizlenirim...

maama fihi züldür iclalim karşımda duruşlar varken
zail olmaz emelim ama
semalarım kapanır ara sıra
yusuflar saklayan kuyularımı sorma
yahyaların sonunu getiren zindanlarımı
rüyalarımın kıydığı hezakilleri görürüm aralarda..
her debim boğmaca salar
balıklarım seyirdedir solungaçları sessizlik..
yağan yağmurlar haykırış biriktirir
güneşler suyumu eritir..
ve göle bakan her göz yüzmek ister
suyuma karışır kıyafetleri ölümün şekil şekil...


de ki aşığımın aşığı olurum dedi mutlak egemen
ve onu sahte aşklardan kıskanırım...
göller de hüzünlenir böylesi hallerden
dolup dolup ara sıra taşmaları da bu yüzden..
ağlamak için gözlerime ihtiyacım yoktur
gülerek ağlıyorum der ya şairler, öyle bir şey..
içimde öldürürüm ölümleri
sonra katlanamadığım her şey için manevra çekerim kıyılarıma...

yakubu bilirsiniz
hele eyyubu bir görseydiniz
nasılda çağlardı gözleri
onların o çağlarda mı kaldı gizleri...

eyvah yook!...
lazım; olan kalsın,
memleketinin geniştir ufukları gönlümün...