17
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1618
Okunma
Taraçanın burcuna takılıysa gözlerim
Yürek çeperlerimi titreten biri vardır
Gönül penceresinde gelişini özlerim
Köşeden çıktığında kışım bile bahardır
İzbe, viranelikte dolanır gönül kuşum
Deliyim,divaneyim, aşkın ile sarhoşum
Öksüz hayallerimde, mutludur senli düşüm
Kahır dehlizlerinde feryadım ah-ı zardır
Her düş kırıklığında dedirtme bana eyvah
Gittiğin her nereyse, demesin kimse vah vah
Bedenim zaten yanık, sızlıyor şimdi ervah
Bittim tükendim artık,bunu dedirten yârdır
Öfkem kendime benim, gönlümün hünkarıyım
Issız sahra,çöllerin, ateşiyim, hârıyım
Sabır kılıcı gibi, elif gibi doğruyum
Yârdan vazgeçtim demek, bir utanç vede ar’dır
Fırtınalar koparıp, zelzeleler yaratan
Girdapta çeviripte, çıkış yolu aratan
Özlem çiçeği ekip, güllerimi kurutan
Böylesi bir felaket olsa olsa efkardır
Lavlarında karılsam, iflah olurmu beden
Yanar dağ alevinde, aşkı ararsın neden
Kül duman arasında, görünür mü hiç giden
Ateşe savaş açmak, akla bile zarardır
Buruk sevda türküsü, belirirken apansız
Lüzumsuz’un dilleri, anlattı açık,yansız
Oysa yürekte sevgi, bitimsiz vede sonsuz
Dertli sazında nağme, en sevdiği karardır
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (17)