Şimdi ne istiyorum biliyor musun ?
Başım omzunda,kollarım sana ihtiyatsız oracıkta ölmek istiyorum
Madem ki benim hiçbir suçum,hatam yok
Madem ki hiç tanımadığım bir senle tanışmak bana hak
Gel öyleyse beni şarkıların,şiirlerin,küskünlüğün olduğu yere bırak
Sakın utanma iki arada bir derede bu karara
Ben bir süre daha sana olan sevgimi gözlerinden okuyabildiğimi sanmama utanmayacağım
Senin beni sevdiğine hala aptalca inanacağım
Evet haklısın hep böyle hissettirmeyecek gidişin,
Sonraları kızmalarım sana sebepsiz olmayacak
Arkadan sana benzettiğim herkes heyecanlandırsa da
Koşarak önlerine,sensizliğe varacağım
Resimlerini söylediğin üzre atmayacağım çünkü onları bana sevdiğim kız vermişti,
Sen değil.
İnan seni anlamakta direndim
Gidişinin mantıklı bir yanı olsaydı keşke dedim hep
Suçu kendim de aradım
Sen de demiştin ya,bulamadım
İnsan intihara şuursuzluğundan başvururmuş
Sayende onu da öğrendim
Yaşamı zorlaştıran bir çok şeyi sen zaten öğrettin
Al sana yaptığın iyi bir şey işte,buna sevinmelisin,belki de övünmeli...
Ne gerek vardı demeye ne gerek var öyle değil mi ?
Hayatın yeşilçam filmlerindeki gibi olmaması senin hatan değil evet...
Ama senin gibilerin ?
Aradan bir çok yıl geçti
Artık aklıma gelmediğin günlere nail oldum sonunda
Kim bilir belki bir gün unuturum seni tarifi imkansız olsa da
İnanılması güç şeyler var hala seninle ilgili bende
Mesela ben hala zamanımın bir kısmını sana ayırabiliyorum,böyle,yazarak
Ve kim bilir belki sende benim için vicdanını sızlatarak bana zaman ayırıyorsundur
Hiç değilse bu da bir şey,belki bunu yapıyorsundur

Şimdi elinin mis kokan terine,
Sarıya çalan saçlarına,
Denizi anımsatan gözlerine,
Dudakların en güzeli ve onlara bir benzetme bulamadım hala.

Şimdi ben nikotin kokan nefesimiz ve karbonmonoksit kokan o günlere bir şarkı yazacağım...

Çocuklar bile dinleyemez,
Bağırları yanar

Murat İPEK