0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1228
Okunma
masanın üzerinde şarap ekşimiş
kapılarda örümcek ağları kilimleşmiş
toz olabildiğince kalın bir tabaka
güneş doğmuyor doğsa da hüsranlı tatsız bir toz
bu han terkedileli bir hayli zaman olmuş
ey yolcu boşuna düşme yollara
yolların çoktan ziyan olmuş
gideceğin hanın hancısı çoktan toprak olmuş...
kapılar kapanmış kilit kilit üstüne
sokaklar teredilmiş yalnız ve hüsranlı
surlar kilitli kapatılmış muhafızları ölüm uykusunda
düşüp de yollara gelme yolcu
seni bu şehirde bekleyenler çoktan yok olmuş...
aklına gelende gonlüne düşende boşuna ah vah etme
çekip giden bu bi çarelerin ruhlarını incitme
bırak ay hüsranlı doğsun zifiri geceye
olan oldu yolcu sen bu yollara çok geç kaldın...
şimdi ateşe düşüp bi çare dağlar dolanma
yollar zayi oldu şehir kayıp boşuna dönüp aranma
toprak kat kat oldu gidenin üzerinde
bir de sen üzerine basıp geçme ey yolcu....