1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2942
Okunma

Delikanlı bir havanın rüzgarıydı
Keskin bir bıçak gibi bilenmiş
Gözelerinde toprağa sevdalanmış
Bir nehirdi Munzur.
Belki susamış bir yüreğe akan sevdaydı
Belki de genç bedenleri içinde boğan bir cellat
Anlaşılmazdı kendi coğrafyasındaki insanı gibi
Akardı soğuk akardı keskin
Ve akardı acınası
Bentler kurulurdu önünde
O sessiz o fütursuz
Sarılmak isterdi kurumuş toprağa
Belki de sevdalanırdı dağlara
Elini uzatsa Pülümür çayı
Kolunu uzatsa Fırat
Aşkına şahit Dicle’ydi.
Bense seyyah olup eteklerinde
Uçurumlarına kanat çırpardım
Vadilerinde bütün çiçeklerine
Ellerimle dokunur
Soluğumu Munzur’un nefesine dolardım.
------------
Bir daha gelsem diyorum dünyaya
Munzur’un gözelerinde,
Bir Temmuz akşamı
Kana kana su içsem oluklarında avuçlarımla
Sonra ela gözlü bir Dersim kızına sevdalansam
Sevdalansam diyorum.
Dağların tepelerinde yıkımlar görmesem
Köylerine dönmüş dostları görsem
Güvercinler uçsa kerpiç evlerin damlarında
Ceviz ağaçları yeşerse bahçelerinde
Zeytin ağaçları görsem
Keşkeleri toprağa gömsem
Karanlık bir gecede yıldızları hepten sayıp
Yaşanmış bütün kıyımları bir kalemde silsem
Nerdesin ey özgürlük deyiversem
Deyiversem be.
31-07-2013
İsmail ÇİÇEK
5.0
100% (1)