3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1327
Okunma

“Annem güllerin üzerine yağmurluk örerdi/
Üşümesinler diye…”
Tutuşurdu gece;
Sarhoş it soluklarından
Ayın kirpiğine gam bulaşmış
Ömür ufalanmış törpüde
Avuçları kuru çocuklar
Acı düşmüş yüzlerine
Kanatları kırık/
Soluksuz!
Günebakanlar kör
Sağır hacıyatmazlar
Ölüm saklanıyor/
Kuru gölgeler altında
Saçaklı verandalarda
Sarı umutların
Damar yaraları
Boğulan hercailer
Sözlenen karanlık
Yürek hançer yarası
Bir bulut kanıyor
Saçlarına ölüm girmiş
Dudakları yaldızlı
Elleri büyüdü kadınların
Ay gölgesinde/
Işıdı yalnızlık
Güven ortada
Emek talan…
Sevgi sözcükleri yabancı
Aşk kurnaz nazlarda
Daha/ki avurtlar dolu
Bir çeviriyor yarasını
Birinde kabuk izler
Söküyor yamayı
Yürekten…
Volkan bir kalbin;
Damarında züğürt
Kan izleri dolaşır
Sevmek karga tulumba
Gitmek özleyene uzak
Gelince anılar depreşir
Çuval dolusu mutluluk
Kimlere gebe ki/
Bak!
Bir kadın iffetini asıyor
Ay halesine/
Söz düşmesin diye
Ailesine…
5.0
100% (7)